ANKARA-BHA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi’ne videolu mesajla katıldı. Küresel ekonomi, ticaret savaşları ve Türkiye’nin makroekonomik görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, “Enflasyon 10 aydır düşüyor, düşmeye de devam edecek. Bu konuda çok güçlü bir siyasi irade ve çok güçlü bir programımız var” dedi.
“Ticaret savaşları küresel büyümeyi tehdit ediyor”
Küresel ekonomide artan korumacılık tedbirlerinin belirsizlikleri derinleştirdiğini kaydeden Şimşek, son 15 yılda dünya genelinde ticaret kısıtlamalarının önemli ölçüde arttığını belirtti. 2023 itibarıyla ticaretteki kısıtlamaların, küresel finans krizinden önceki seviyeye göre 11 kat yükseldiğini ifade eden Şimşek, bu gelişmelerin küresel büyümeyi yüzde 3’ün altına çekebileceği uyarısında bulundu.
Korumacılığın artmasında Çin ile ABD arasındaki jeopolitik rekabetin belirleyici olduğunu belirten Şimşek, bu süreçte Türkiye’nin benzer ekonomilere kıyasla daha dayanıklı konumda olduğunu söyledi.
“Türkiye benzer ülkelere göre daha avantajlı”
Şimşek, Türkiye’nin büyümesinin ihracat yerine iç talebe dayalı olduğuna dikkat çekerek, “Mal ihracatının milli gelirdeki payı yaklaşık yüzde 20 seviyesinde. Bu nedenle içe kapanan dünya düzeninden görece daha az etkileniyoruz” dedi. Ayrıca Türkiye’nin ticaretinin büyük kısmının serbest ticaret anlaşmalarına sahip ülkelerle yapıldığını, en büyük ortağın Avrupa Birliği olduğunu kaydetti.
“Küresel borçluluk riski artıyor”
Küresel ekonominin karşı karşıya olduğu bir diğer riskin de artan borçluluk olduğuna dikkat çeken Şimşek, son 25 yılda dünya genelinde borcun milli gelire oranının yüzde 328’e yükseldiğini belirtti. Türkiye’nin bu alanda da avantajlı olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye’nin toplam borcunun milli gelire oranının yüzde 93 ile gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının oldukça altında olduğunu söyledi.
“Dezenflasyon programını kararlılıkla uyguluyoruz”
Haziran 2023’ten bu yana uygulanan ekonomik programın hedeflerine değinen Bakan Şimşek, temel amacın enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek, mali disiplini güçlendirmek ve yapısal dönüşümü sağlamak olduğunu ifade etti.
Piyasalardaki dalgalanmaların beklentileri kısa vadede etkileyebileceğini ancak program hedeflerinden sapma olmayacağını vurgulayan Şimşek, “Lirada sınırlı değer kaybı yaşandı ancak yurt içi talep zayıf olduğu için kur geçişkenliği düşük. Petrol fiyatlarındaki düşüş de bu sürece destek sağlayacak” dedi.
“Cari açıkta program hedeflerinin altına inebiliriz”
Petrol fiyatlarındaki gerilemenin cari açığı olumlu yönde etkileyeceğini belirten Şimşek, “2023’te altın ithalatı hariç cari fazla verdik. Ilımlı büyüme ortamında cari açık vermeden büyüyebileceğimiz bir eşiğe yaklaştık. Programın bileşenleriyle bu süreci destekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Ekonomide dengelenme sağlandı”
Ekonomide dengelenmenin sağlandığını ve istihdamın güçlü seyrettiğini aktaran Şimşek, uygulanan programın ülkenin dış kırılganlıklarını azalttığını, makro finansal istikrarı güçlendirdiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda, “Bu küresel kriz Türkiye için aynı zamanda fırsatlar barındırıyor. Riskleri yönettiğimiz gibi, yapısal dönüşümü hayata geçirerek bu fırsatları değerlendirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.