Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hami Fiskeci

Kentlerimiz Hızla Betonlaşıyor

Batı şehirlerinde yerel yönetimler şehirlerin tarihini korumak için büyük gayret sarf ediyor.

*

Batıda yerel yönetimler, Planlı kentleşme stratejisine, imar planlarına,

imar ilke ve kurallarına titizlikle uyuyorlar…

*

Şehirlerde valilik ve yerel yönetimler, zenginliğin ve değer üretiminin inşaat
ve emlak üzerinden değil, yenilikçi ve katma değerli üretim, uluslararası ticaret ve
yüksek ihracat geliri üzerinden sağlanması, şehirlerin kent kimliğinin,
tarihsel dokusunun, doğal bitki örtüsü ve peyzajının korunmasını sağlıyor…
*
Tarihsel kimliklerini koruyan şehirlerin ciddi turizm gelirleri de oluyor.
*
Bizde ise, yerel yönetimler uzun vadeli strateji ve planlamaya dayalı, imar uygulamaları yapmazlar.
*
Şehrin gelişmesi için mutlaka hastane yada toplu konut projesi olması gerekiyor.
*
Yeşil alan ve sosyal donatılar sadece konut pazarlama stratejisi için yapılır.
*
Şehirlerimiz de ev, konak, çarşı, hamam  gibi tarihi ve kültürel yapılar
imkansızlıklar ve gereksiz görüldüğü için genelde kaderine terk edilir ve
en sonunda ya yakılır yada çürür gider.
*
Şehirlerin oluşmasında genelde müteahhitlik sistemi sermaye koymadan,
maket üzerinden satış imkanı ve hızlı zenginleşme sağlayan konut,
AVM ve rezidans projelerine yönelmek ve olabildiğince fazla proje üretmek için,
şehre nefes alacak yeşil alan bırakmamacasına her boşluğa
beton dökmek ve bina dikmek bir gereklilik gibi karşımızda durmakta…
*
Bu yöntem sayesinde kazancı kat be kat arttırmak için yapılacak
her binanın emsal değerini ve dolayısıyla kat adedini ve inşaat alanını
alabildiğine arttırmak, şehirlerimizin beton tarlalarına dönüşmesine ve
yıllar içinde tanınmaz hale gelmesine neden oluyor…
*
Ülkemiz bir deprem ülkesi olmasına rağmen acı ve büyük felaketler yaşamamıza
rağmen kalıcı ve katı bir imar ve inşaat yönetmeliğimiz hala yok…
*
Oysaki acısı hala yüreğimizde olan 6 Şubat 2023 depremi olmuşken…
*
Yine belediyelerin insafına bırakılan bir imar yönetmeliğimiz var.
*
Bir yanda 20 katlı bina bir yanda 8 katlı bina…
*
Diğer yandan 1 sınıf tarım alanlarına yapılan konutlar ve sanayi alanları da işin cabası…
*
Buna son vermek çok basit inşaatlara izin veren yetkililerin attığı imzanın
sorumluluğu taşımasına izin verirseniz, bir tane çürük çarık malzemeden
çalınan bina bulamazsınız…
Bigün o da olur inşallah…
*
Hami Fiskeci
Gazeteci
Genel Yayın Yönetmeni

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Yazarın da vurguladığı gibi kentlerimizin hızla betonlaşması, yalnızca çevresel değil aynı zamanda toplumsal bir sorundur; plansız yapılaşmalar doğal alanları yok ederken yaşam kalitesini de düşürmektedir. Bu nedenle sürdürülebilir şehircilik ilkeleri doğrultusunda yeşil alanları koruyan, altyapı kapasitesini gözeten ve insan odaklı planlamaların hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.

    Bu bağlamda Kent Tarım projelerini çok önemsiyorum. Şehir içerisinde kullanılmayan alanların dikey tarım, çatı bahçeleri gibi yeşil üretim sahalarına dönüştürülmesiyle betonlaşmanın etkisi büyük ölçüde azaltılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER