Emeviler çok güçlenmişlerdir ve artık tek hayalleri Afrika’dan, yeşilin ve suyun cenneti Avrupa’ya geçmektir.
Kuzey Afrika Valisi Musa, kölesi Ziyad bin Tarık’ı Avrupa’ya Geçmek için görevlendirir.
Tarık 12.000 Kişilik ordusunu gemilere bindirerek karşı sahile (İspanya) geçirir ve buradaki dağa (Cebelitarık)adını verir.
O dönemde o bölgede Batı Roma’yı yıkan Vizigotlar yaşamaktadır.
Vizigotlar sayıca Tarık’ın ordusundan çok daha fazladır.
İşte bu noktada Tarık, askerlerinin zoru görünce ve can korkusuyla geri kaçmalarını engellemek için,
oraya gelmek için kullandıkları tüm gemileri Ateş’e verir.
Ve askerlerine “Artık bizim için geri dönmek imkansız.
Önünüz düşman arkanız deniz, canınızı kılıçlarınızla kurtarmaktan başka bir şey yapamazsınız.
Ya onurunuzla savaşırsanız ya da onursuzca boğulup gidersiniz. Tercih sizin.” Dedi.
Sonrasında ne mi oldu?
350 yıllık Vizigotlar yıkıldı ve yerine 8. yüzyıl sürecek farklı ve mutlu bir dönem başladı.
Sonuç !
Hedeflerinize ulaşmak için, hayallerinize inanmanız gerekir.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için ise kararlılık ve cesaret.
Kararlı hareket ederseniz, işi şansa bırakmazsınız , şükrederseniz, hayatınızdaki keşkekleriniz azalır.
Her KEŞKE acı demektir.
Kararlı tutumlarınız belki başkaları tarafından eleştirilebilir, ama boş verin…
Eleştiriler olacak kimi olumlu olacak, kimi de canınızı acıtacak…
Hayatta hep iyi ve güzel şeyleri hayal ederiz, ama işler hep umduğumuz gibi gitmez ve bazen bizim çizdiğimiz değil,
hayatın çizdiği yoldan gideriz. Çünkü insanız ve KORKULARIMIZ var…
Bin yıldır bu Cennet vatanda yaşamanın bedelini defalarca ödedik.
Tarih, millet olarak bizi sınavdan geçiyor…
Bu sınavı elbet vereceğiz eskiden olduğu gibi şanlı geçmişimize geri döneceğiz…
Ve bir gün gemilerimizi yakmamız gerekecek…
Hayırlısıyla…
Hami Fiskeci
Süper tespitler..