Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sibel ARSLAN

İnşaat sektörü Analizi

Türkiye inşaat sektörü, Şubat 2025 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla önemli değişimler göstermiştir. Üretim hacmi, kapasite kullanım oranı, PMI endeksi, inşaat faaliyetleri ve istihdam gibi temel göstergelerde yaşanan dalgalanmalar, sektörün içinde bulunduğu koşulları net bir şekilde ortaya koymaktadır.

2024 yılı Şubat ayında inşaat sektörü kapasite kullanım oranı %77,2 iken, 2025 Şubat ayında bu oran %74,8’e gerilemiştir. Bu düşüş, sektördeki daralmanın ve firmaların talep yetersizliği nedeniyle kapasite kullanımını tam anlamıyla gerçekleştiremediklerinin bir göstergesidir. Özellikle inşaat projelerindeki yavaşlama ve kamu yatırımlarındaki daralma, bu gerilemenin başlıca sebepleri arasında yer almaktadır.

Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) açısından da benzer bir tablo söz konusudur. Şubat 2024’te 51,2 olan PMI, Şubat 2025’te 49,5’e düşerek inşaat sektöründeki büyümenin zayıfladığını ortaya koymaktadır. PMI endeksinin 50’nin altına gerilemesi, sektördeki üretim ve proje başlatma faaliyetlerinde azalma olduğunu gösterirken, 2025 yılında özellikle yeni inşaat projelerinin başlanmasında belirgin bir duraklama yaşanmıştır. Hem iç hem de dış talepten gelen gerileme, inşaat firmalarını projelerini erteleme veya iptal etme yoluna itmiştir.

İnşaat sektöründeki faaliyetler açısından bakıldığında, 2024 yılında sektörde büyüme gözlemlenirken, 2025 yılı Şubat ayında inşaat sektörü faaliyetlerinde %3,1 oranında bir daralma kaydedilmiştir. Konut, ticari alanlar ve altyapı projeleri, sektördeki en büyük daralmanın yaşandığı alanlar olmuştur. Yavaşlayan inşaat talebi ve finansman maliyetlerindeki artış, sektörü doğrudan etkilemiştir. Ancak, kamu altyapı projeleri gibi bazı alt alanlar, daha dirençli bir şekilde faaliyet göstermeyi başarmıştır.

İnşaat sektöründeki girdi maliyetleri, 2025 yılı Şubat ayında daha yüksek seviyelerde seyretmiş, özellikle inşaat malzemeleri fiyatlarındaki artış ve döviz kuru dalgalanmaları, inşaat projelerinin maliyetlerini önemli ölçüde artırmıştır. 2024’te daha dengeli seyreden maliyet artışları, 2025’te hızlanarak sektörün kârlılığını olumsuz yönde etkilemiştir. Artan maliyetler, inşaat firmalarını projelerdeki fiyatlandırma stratejilerini gözden geçirmeye zorlamış, bu da nihai satış fiyatlarını yukarı çekmiştir.

İstihdam açısından bakıldığında, 2024 yılı Şubat ayında sektörde iş gücü artışı devam ederken, 2025 Şubat ayında istihdamda azalma gözlemlenmiştir. İnşaat projelerindeki duraklama ve maliyet baskıları, birçok inşaat firmasının iş gücünü azaltmasına sebep olmuştur. Özellikle kısa vadeli ve inşaat süresi belirli projelerde iş gücü ihtiyacında azalma yaşanmıştır. Bu durum, sektördeki genel iş gücü piyasasında zayıflamalara yol açmıştır.

Sonuç olarak, Türkiye inşaat sektörü Şubat 2025’te bir önceki yılın aynı dönemine göre daha kırılgan bir yapı sergilemiştir. Kapasite kullanımındaki düşüş, yeni projelerdeki azalma, maliyet artışları ve sektördeki daralma, inşaat sektörünü zorlaya devam etmektedir. Ancak, kamu altyapı projeleri ve belirli inşaat alt sektörlerinin görece daha dirençli kalması, sektörün tamamen olumsuz bir görünümde olmadığını göstermektedir. Önümüzdeki dönemde, inşaat sektörünün toparlanması için finansman kaynaklarının iyileştirilmesi, devlet teşviklerinin arttırılması ve özellikle inşaat malzemeleri piyasasında denetimlerin sıklaştırılması kritik olacaktır. Ayrıca, inşaat sektöründe dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi uzun vadeli stratejiler de sektörü daha sürdürülebilir bir büyüme yoluna sokabilir.

Son söz olarak, Türkiye inşaat sektörünün mevcut zorlukları aşması için yapısal reformlar ve sektöre yönelik teşvik politikalarının hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, sektördeki daralma eğilimi devam edebilir ve uzun vadeli büyüme potansiyeli olumsuz etkilenebilir.

 

Sibel Arslan
Ekonomist / Mali Analist

YORUMLAR

2 adet yorum var

  1. Başarılı bir değerlendirme Finansal ve Yasal mali teşviklwr getirilmeli deprem gerçeğinde inşaa edilmiş aktif kullanılan yapıların sağlamlığı ve revizyonu sosyal ve hukuk devleti olmanın değişmez gerçeğidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER